Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Din dağın doruğunda bir mabettir, bir sığınaktır. Ona ulaşmak için tırmanmak; İblis'in hüküm sürdüğü, ıslahı kabul olmayan bir dünyanın bütün boşluğunu arkada bırakarak yukarıya tırmanmak gerekir.
İnsan hiç bir şeye hizmet edemez ( alet olamaz). Tersine , her şey insana, insan ise ancak ve ancak Allah'a hizmet etmelidir. Hümanizmin ilk ve son manası işte bu olmadır.
Reklam
Din sanki hayvanların yaptıklarına bakın ve tersini yapın; onlar yemekten zevk alırlar, siz ise oruç tutun; onlar çiftleşir, siz ise bundan çekinin; onlar sürü halinde toplanırlar, siz ise inzivaya çekilin; onlar zevk arayıp acıdan kaçarlar, siz ise sıkıntılara tahammül edin; kısaca, onlar bedenle yaşarken siz ruhla yaşayınız, dermiş gibi.
“Bütün mucizeler tabii ve bütün tabiat mucizevidir” (Gazzali)
Izdırap çekerek yükseldiğimiz ve zevk alarak köreldiğimiz bir gerçekse bunun yegane sebebi bir ruha sahip oluşumuz ve tam da bu nispette hayvan atalarımızdan ayrılışımızdır. Ne insan Darwin’e göre biçimlenmiş ne de kainat Newton’a göre kurulmuştur.
İnsan ancak dünyanın umumî seyrine, asıl mahiyeti hiçlik ve gayri mevcudiyet olan mekanizmaya karşı koyduğu ölçüde mevcut oluyor.
Reklam
" İyilik yap; Allah'ı tefekkür ederek bulmaktansa iyilik yapmakla bulmak daha kolaydır"
Dinde zorlama yoktur, Aynı kanun ahlâkta da caridir. Zorla alıştırma, doğru davranmayı empoze ettiğinde bile haddizatında gayri ahlâki ve gayri insanîdir.
Çoğu insan adaletsizliğin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunamayabilir fakat her insan kalbinde hem kendisine hem başkalarına karşı yapılan adaletsizliği kınayabilir ve ondan nefret edebilir.
"Biz insanız" demek, biz günah işleriz, biz zayıfız, cismaniyiz demektir. " İnsan olalım" ise bizim daha yüksek bir varlık olduğumuzu daha yüce bazı mükellefiyetlerimizin bulunduğunu, insanca hareket etmemiz gerektiğini hatırlatan bir çağrıdır.
Reklam
Harvard Üniversitesi Sosyolojik Araştırmalar Merkezi Müdürü Roger Rawel, kısa bir süre önce Amerika Senatosu çerçevesinde teknolojinin toplum ve insana etkilerini inceleyecek bir komite kurulmasını teklif etti. "Modern hayat koşulları sayesinde insan ömrü neredeyse otuz yıl uzayacak fakat bu, sıkıcı ve boş bir hayat olacak" ifadesi kendisine aittir.
Sayfa 121
Psikiyatr Doktor Vladeta Jerotić şunları söyler: "Aile ortamındakı bozukluklar veya tamamen yıkılan aile genç bireyi nevrotik bir gelişmeye ve bu nevrozun karşısında yanlış savunma mekanızmaları aramaya doğru iter. Günümüz dünyasında umumi bir hal alan ataerkil toplumun ve aile birliğinin çöküşü, iç memnuniyetsizlik havasına katkıda bulunuyor. Bu memnuniyetsizliğin ise iki tür tezahürü olur, ya kin ve öfke ya da uyuşturucu kullanımı neticesi olarak zamanla genel bir ilgisizlik haline dönüşen pasiflik ve kabullenmişlik hissi (ΝΙΝ.9.ΙΙ.1969).
Sayfa 121
Yaşadığımız dönemde alkolizm zengin ve eğitimli kesimin problemi haline geldi. Eğer alkol (ya da uyuşturucu) bir sığınak, bir savunma mekanizması ise, zengin ve eğitimliler nasıl bir sığınak arıyor ve neyden kaçıyorlar? Geçmişte alkolizmi yoksulluk ve gerilikle bağdaştırmıştık ve bir umudumuz vardı. Şimdi ise ikilemimiz büyüktür...
Sayfa 116
Din için yeteneği olmayan bir toplumun, devrim için de yeteneği yoktur. Güçlü devrimci hareketlerin olduğu bölgelerde aynı zamanda dinî duygular da hâlâ canlılığını korumaktadır. Esas itibariyle dinî hüviyeti olan kardeşlik, dayanışma, adalet hisleri, devrimde dünyevi bir adalet, dünyevi bir cennet yaratmaya yöneliktir. Din de devrim de acı ve ızdırap içinde doğar, refah ve konfor içinde ölür. Gerçekten devam eden yalnızca onların gerçekleşme özlemidir. Gerçekleşmeleri aynı zamanda ölümleri demektir. Din de devrim de gerçekleşirken onları boğacak olan kurumları, yapıları doğurur. Resmi kurumlar hiçbir zaman ne devrimci ne de dindardır. Eğer devrim düşmanını dinde görmüşse o zaman bu, resmi din, kilise, ruhban sınıfı, hiyerarşi, yani kurumsal, sahte din olmuştur. Tam tersine sahte devrim, bir kurum, bürokrasi olarak devrim müttefikini bir kurum, bürokrasi olarak dinde bulmuştur. Devrim yalan söylemeye ve kendine ihanet etmeye başlayınca sahte dinle müşterek bir dil bulabilmiştir.
Sayfa 112
İnsanın insana yakınlığı manevidir, mekânla hiç alâkası yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.